Peppa Pig (Domuz Peppa) Masalı

Mine Kaya 3028 Okuma Süresi: 4 dk Masal Oku
Peppa Pig (Domuz Peppa) Masalı

Gökyüzünün en masmavi olduğu, bulutların pamuk şekeri gibi göründüğü, çiçeklerin müzik yaptığı sevimli bir köyde Peppa adında meraklı, neşeli ve kocaman kalpli bir domuz yaşarmış.

Peppa, her sabah güneşin ilk ışıklarıyla uyanır, yüzünü yıkar ve odasının camından gökyüzüne bakarak yeni bir macera hayal edermiş.

O sabah da her zamanki gibi erkenden uyanmıştı. Fakat içi bir tuhaf doluydu. Kalbi heyecanla çarpıyor, bir şey olacağını hissediyordu.

"Bugün çok özel bir gün olacak!" demiş kendi kendine.

Kahvaltı sofrasında annesi Mama Domuz, babası Baba Domuz ve kardeşi George ile buluşmuşlar.

Mama Domuz: "Peppa, bugün neden böyle ışıl ışılsın?"

Peppa: "Bilmiyorum anne! İçimde kelebekler uçuyor sanki. Sanki… sanki sihirli bir şey olacakmış gibi hissediyorum!"

George: "Belki de bir ejderha görürüz!"

Baba Domuz: "Ya da uçan bir inek!"

Herkes gülmüş ama Peppa’nın kalbindeki o his ciddiydi. Kahvaltıdan sonra dışarı çıkmış ve en sevdiği ağacın altına uzanmış. Gözlerini kapatmış, rüzgârın saçlarında dans etmesine izin vermiş.

Derken bir fısıltı duymuş:

"Peppa… Peppaaaa..."

Gözlerini açtığında karşısında parıldayan bir kelebek görmüş. Ama bu sıradan bir kelebek değilmiş! Kanatları gökkuşağı renklerinde parlıyor, uçarken minik yıldızlar bırakıyormuş.

Peppa: "Sen... sen konuşabiliyor musun?"

Kelebek: "Elbette! Ben Rüya Kelebeği’yim. Seni Renkli Düşler Diyarı’na davet etmeye geldim!"

Peppa: "Renkli Düşler Diyarı mı? Orası neresi?"

Kelebek: "Yalnızca en büyük hayalperestlerin gidebildiği bir yer. Cesur, meraklı ve kalbi sevgi dolu olanlar ulaşabilir. Sen hazırsın Peppa."

Peppa biraz tereddüt etmiş. Ya ailesi onu merak ederse? Ama sonra maceranın sesine kulak vermeye karar vermiş.

Peppa: "Peki, nasıl gideceğim?"

Kelebek: "Gözlerini kapa ve üç kez 'Hayal et, hisset, uç!' de."

Peppa gözlerini kapatmış ve kelebekle birlikte fısıldamış:

"Hayal et, hisset, uç!"

Bir anda ayaklarının altındaki toprak kaybolmuş, gökyüzü dönmeye başlamış, etrafını renkli girdaplar sarmış. Gözlerini açtığında kendini bambaşka bir yerde bulmuş…

Bir ormanda! Ama bu orman, bildiğimiz ormanlardan değilmiş. Ağaçlar dondurma şeklinde, nehirler çikolata şelalesi gibi akıyormuş. Kuşlar notalarla ötüyor, çiçekler dans ediyormuş.

Peppa: "Vaaay! Burası muhteşem!"

Kelebek kahkahalarla uçmuş:

"Burası Düşler Diyarı. Ama dikkatli olmalısın, Peppa. Burası güzelliklerle dolu olduğu kadar duygularla da dolu bir yer. Burada ne hissedersen, etraf da ona dönüşür."

Peppa yürümeye başlamış. Yolda ilk olarak bir ağlayan ayıcıkla karşılaşmış. Ayıcık, gözyaşlarıyla minik bir göl oluşturmuş.

Peppa: "Merhaba! Neden bu kadar üzgünsün?"

Ayıcık: "Çünkü hiç arkadaşım yok. Herkes bana çok sessiz olduğum için gülüyor..."

Peppa, ayıcığın yanına oturmuş, elini tutmuş.

Peppa: "Ben seninle arkadaş olurum. Sessiz olmak kötü bir şey değil. Belki sessizliğinle çok şey söylüyorsundur."

Ayıcık, ilk kez hafifçe gülümsemiş. Gözyaşları durunca göl parıldamaya başlamış. Gölden bir zambak çıkmış ve bir melodiyi fısıldamış. O anda ayıcık bir müzisyen ayıcığa dönüşmüş!

Ayıcık: "Bak! Şarkı söyleyebiliyorum!"

Peppa: "Gördün mü? Sen çok özelsin!"

Yoluna devam eden Peppa, biraz sonra karanlık bir bulutla karşılaşmış. Bulut, korkunç bir gölge gibi peşine düşmüş.

Peppa (ürkerek): "Bu da ne böyle?"

Kelebek: "Bu senin korkuların, Peppa. Her hayalperest buradan geçerken kendi korkularıyla yüzleşir."

Peppa durmuş. Derin bir nefes almış ve buluta dönüp bağırmış:

Peppa: "Korkmuyorum senden! Büyümek için korkularımı kabul ediyorum!"

O anda bulut birden patlayarak renkli konfetiye dönüşmüş. Peppa gülmeye başlamış.

Sonunda, bir tepeye ulaşmış. Orada parıldayan bir taç duruyormuş. Yanında ise yaşlı bir kaplumbağa bekliyormuş.

Kaplumbağa: "Peppa, Düşler Diyarı’nda duyguların gücüyle ilerledin. Cesaretinle bulutu, sevginle ayıyı, neşenle bu diyarı aydınlattın. Bu taç, bir Hayal Kraliçesi’nin tacıdır. Onu hak ettin."

Peppa gözleri dolu dolu bakmış:

Peppa: "Ama ben sadece Peppa’yım. Bir kraliçe değilim..."

Kaplumbağa: "Gerçek bir kraliçe, kalbinin sesini dinleyendir. Sen bunu yaptın."

Peppa tacı almış, başına takmış. O anda gökyüzü daha da parlamış, kuşlar Peppa için şarkı söylemiş.

Fakat bir ses duyulmuş:

George: "Peppaaaa! Nerdesin ablaaa?"

Peppa gözlerini kırpıştırmış. Ağaçların altında uyanmış. Kafasında taç yokmuş… ama kalbinde sıcacık bir his varmış.

George koşarak yanına gelmiş:

George: "Ne yapıyordun burada?"

Peppa: "Renkli Düşler Diyarı’ndaydım. Orada müzisyen bir ayıcıkla tanıştım, korkularımı yendim ve bir taç aldım."

George: "Vaaay! Ben de gitmek istiyorum!"

Peppa kardeşine sarılmış:

Peppa: "Senin de kalbin çok cesur, George. Belki bir gün sen de Rüya Kelebeği'ni görürsün."

O akşam Peppa yatağına uzanırken gözlerini gökyüzüne dikmiş. Ay sanki ona göz kırpmış. Ve kulağında bir fısıltı duymuş:

"Hayal et, hisset, uç..."

Ve Peppa gülümseyerek uykuya dalmış.

Yazıyı Paylaş: