Ay Dede Masalı
Gecenin derin sessizliğinde, bulutların arasında sakince süzülen bir ışık vardı. Bu ışık, gökyüzünün en bilge en yaşlı en şefkatli yol göstericisi olan Ay Dedeye aitti. Çocuklar uykuya dalarken yıldızlar masallarını fısıldar Ay Dede o masalları dinleyip gülümserdi. Fakat o gece bir tuhaflık vardı. Ay Dede’nin ışığı sanki biraz soluktu. Yıldızlar titrek, gökyüzü ise huzursuz görünüyordu.
Ay Dede, gökyüzünde yavaşça ilerlerken içini bir düşünce kemiriyordu. Işığı giderek azalıyor üstelik nedenini de bilmiyordu. Yıllar boyunca evreni aydınlatmış, cesareti kırılanlara umut olmuştu. Şimdi ise kendini garip bir karanlığın kıyısında bulmuştu.
Yıldızlardan biri, minik ve parlak bir bata çıtırtıyla yanına yaklaştı; ismi Pırıltıydı.
— Ay Dede… iyi misin? Bugün biraz solgun görünüyorsun.
Ay Dede derin bir nefes aldı.
— Galiba ışığımı kaybediyorum Pırıltı. Neden olduğunu bilmiyorum ama her geçen gece biraz daha sönüyorum.
Pırıltı endişeyle titreşti.
— Ama sen kaybolursan geceler neye benzer? Çocuklar uyurken kim onlara yol gösterecek?
— Bilmem küçük dostum… dedi Ay Dede, yumuşak bir hüzünle.
Aynı anda yeryüzünde, küçük bir kasabada yaşayan 9 yaşındaki Ela penceresinden gökyüzüne bakıyordu. Her akşam Ay Dede ile konuştuğuna inanır masallarını ona fısıldar sonra mutlulukla uykuya dalardı. Bu gece bir şey fark etti: Ay Dede’nin ışığı cidden daha hafifti.
Ela hemen dudaklarını büküp fısıldadı:
— Ay Dede… neden bu kadar solgunsun? Yoksa hastalandın mı?
O an Ay Dede’nin kalbi titredi. Onu duyabilmiş miydi? Yıllardır çocuklarla konuşamaz sadece hissederdi. Yine de Ela’nın sesinde başka bir şey vardı. Sanki ses kalbinin içine düşmüş bir kıvılcımdı.
Ay Dede kendine bile şaşırarak mırıldandı:
— Bu çocuk… beni duyuyor mu gerçekten?
Pırıltı hemen araya girdi.
— Ay Dede! Eğer bir çocuk seni bu kadar hissedebiliyorsa onunla bağ kurabilirsin. Belki ışığını bulmanın yolu budur.
Ay Dede bunu hiç düşünmemişti. Fakat ışığı giderek azalıyor, karanlık ufukta bekliyordu. Bir şey yapmalıydı.
O gece Ay Dede içindeki tüm gücü topladı ve Ela’nın rüyasına usulca süzüldü. Ela hemen şaşkınlıkla gözlerini açtı, çünkü karşısında kocaman bir gümüş yüz onu seyrediyordu.
— Ay Dede! Gerçek misin sen?
Ay Dede gülümsedi.
— Gerçeğim küçük Ela. Ve yardıma ihtiyacım var.
Ela heyecanla kalkıp ayağa fırladı, rüya alemi etrafında parıldıyor, yıldızlar göz kırpıyordu.
— Tabii ki yardım ederim! Ne oldu sana?
— Işığım azalıyor. Gökyüzünde bir şey beni tüketiyor gibi. Işığım kaybolursa geceler karanlığa gömülecek.
Ela kararlı bir edayla yumruklarını sıktı.
— O zaman ışığını geri bulalım!
Ay Dede'nin gülüşü yumuşacık geceyi sardı.
— Bir yol var, ama tehlikeli. Işığımı çalan karanlık gölge Kuzey Ufku’nun ardında, Zifiri Vadisi’nde yaşıyor. Oraya gitmek gerek.
Ela hiç tereddüt etmedi.
— Gidelim o zaman!
— Uyarayım Ela… Zifiri Vadisi herkesi korkutur. Gerçekten hazır mısın?
— Karanlık yalnızca bir ışık bekliyordur Ay Dede. Sen benim ışığımsın. Seni yalnız bırakmam.
Bu sözler Ay Dede’nin yüreğine yıllardır duymadığı bir kuvvet doldurdu.
Gökyüzüne yükseldiler. Ela, Ay Dede’nin geniş gümüş yüzünün yanına oturmuş, rüzgar saçlarında şarkı söylüyordu. Yıldızlar yollarını açtı. Pırıltı önden gidip yön gösteriyordu.
Bir süre sonra karşılarında devasa siyah bir duvar gibi yükselen Zifiri Vadisi belirdi. Vadinin içinden uğultular yükseliyor, karanlık ejderhalar gibi gölgeler birbirine karışıyordu.
Ela hafifçe ürperdi ama yine de sesini sıkı tutup konuştu:
— Ay Dede… ben yanındayım. Korkma.
— Asıl ben seni korumalıyım küçük dostum.
Vadinin içine girdiklerinde gölge varlığı nihayet ortaya çıktı. Kocaman, şekilsiz bir karanlık dalgasıydı; kırık bir aynanın içinden çıkan ses gibi konuşuyordu.
— Ay Dedeee… ışığın artık benim. Senin parlamana gerek yok! Dünya karanlığa alışır…
Ela cesaretle öne atıldı.
— Karanlık! Sen kim oluyorsun da Ay Dede’nin ışığını çalıyorsun?
Gölge kahkaha attı.
— Ben karanlığım. Işığa ihtiyaç duyanlara tahammülüm yok. Siz parladıkça ben zayıflıyorum.
Ay Dede gözlerini kapattı.
— Ela… aman dikkat.
Ela ise daha çok parladı sanki.
— Sen karanlıksın diye biz ışığımızdan vazgeçecek değiliz! İnsanlar geceleri Ay Dede sayesinde güvende hissediyor. Çocuklar onunla masallar kuruyor. O olmazsa dünyanın dengesi bozulur!
Karanlık yaklaşınca Ay Dede Ela’yı korumak için önüne geçti.
— Gerekirse son ışığımla seni koruyacağım.
Ela ise Ay Dede’nin yüzüne dokundu.
— Hayır… ışığını böyle kullanmayacaksın. Onu geri alacağız. Buna izin vermeyeceğim.
Ela gözlerini karanlığa dikti. O an içinden yayılan sıcaklık Ay Dede’nin bile hissedebileceği kadar güçlüydü.
— Karanlık! Işığı geri ver!
Gölge öfkeyle dalgalandı.
— Ben mi? Çocuğa boyun mu eğeceğim?
Ela parmaklarını kalbine bastı.
— Işık sadece gökten gelmez. İnsanların içinden de doğar. Işığı barındırmayan biri onu asla elinde tutamaz!
O an Ela’nın kalbinden yayılan ışık Ay Dede’nin yüzüne vurdu. Ay Dede’nin kayıp ışığı Ela’nın içindeki parıltıyla birleşti. Gökyüzü yankılandı. Gölge bağırarak geri çekildi.
— HAYIR! Bu ışık… beni zayıflatıyor!
Ela daha da parlattı ışığını.
— Işığın gücü sevgiden gelir! Biz birbirimize inandığımız sürece sen asla büyüyemezsin!
Büyük bir çatırtı duyuldu. Gölge yavaşça eridi. Ay Dede’nin tüm kayıp ışığı göğe geri yükseldi. Ay Dede yeniden gümüş bir güneş gibi parladı.
Ela gözlerini kamaştırıcı ışıktan kapadı. Ay Dede şimdi hiç olmadığı kadar parlaktı.
Ay Dede, Ela’nın yanına eğildi.
— Ela… sen kalbi en güçlü ışığa sahip çocuksun. Bana ışığımı geri verdin. Gökyüzü sana minnettar.
Ela gülümsedi.
— Sen her gece bana ışığını veriyorsun Ay Dede. Ben sadece geri verdim.
O anda rüya alemi yavaşça dağıldı. Ela kendini yatağında buldu. Sabah güneşinin ilk ışıkları pencereye vuruyordu. Rüyasının gerçek olup olmadığından emin değildi.
Sonra pencereye baktı.
Ay Dede gündüz olmasına rağmen hafifçe gülümser gibi soluk bir iz bırakmıştı gökyüzünde.
Ela fısıldadı:
— Birlikte başardık.
Ve o geceden sonra Ay Dede’nin ışığı hiç sönmedi. Çünkü artık bir çocuğun kalbinden güç alıyordu. Her gece Ela uykuya dalarken yıldızlar ona fısıldar Ay Dede uzaktan gümüş bir tebessümle ona göz kırpardı.
Gökyüzü yeniden umutla ışıldıyordu. Sonsuza kadar sürecek bir dostluğun ışığıyla.